BATIKENT KONUT ÜRETİM YAPI KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ

Kent Koop 22 nci Olağan Genel Kurulu Yapıldı



Niksarlı: "Bizim Devletimizi Yönetenler Bize Layık Olmalıdır."
 
"Türkiyeyi Yönetenlerin  Kooperatifçiliğe Bakışından Rahatsız Oluyoruz."
 
"Tüm Gelişmiş Ülkeler Kooperatifçilikten Bir Gelişme Aracı Olarak  Yararlanmışlardır".
 
Kent Koop 22 nci  Olağan Genel Kurulu, 23 Haziran 2001 tarihinde  Batıkent  Kent Koop Kültür Merkezi'nde yapıldı.
 
Kent Koop  Genel Başkanı Muammer Niksarlı, genel kurulda yaptığı konuşmada  Türkiye'nin  içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durum ve  kooperatifçilik hareketinin sorunlarına ilişkin görüşlerini açıkladı. Niksarlı ayrıca, Kent Koop projeleri hakkında bilgi verdi.
 
Mevcut siyasi partilerin toplumu yeni arayışlara götürecek tutum ve davranışlardan  kaçınmaları gerektiğini söyleyen Niksarlı, ekonomik istikrar konusundaki  görüşlerini aşağıdaki sözlerle açıkladı:
 
"Henüz ekonomi ile siyaset arasındaki bağlar gevşemiş değil, bağımsız hareket edemiyorlar. Ekonomimiz ve borsa gibi ekonomimizin yeni kurumları, en küçük aksırmaktan, tıksırmaktan etkileniyorlar. Borsamız da bu işe acemi, siyasetcilerimiz de, yöneticilerimiz de  bu işe acemiler. Bir siyasetçinin bir kamu yöneticisinin küçük bir yüz ifadesinin borsayı etkileyeceğini zaman zaman düşünemiyorlar."
 
Kent Koop Genel Başkanı Niksarlı, Türkiyeyi yönetenlerin  borç istedikleri uluslararası kurumları eleştirdiklerini hatırlatarak,  şunları söyledi:
 
"Türkiye'yi yönetenler, bize borç para verecek olanların veya   borç para talep ettiğimiz kurumların davranışlarını eleştiriyorlar ve kınıyorlar.  Eğer ihtiyacınız yoksa, bu nazı çekmeyin. Eğer sizi aşağılamayan başka bir kapı varsa, onu  çalın. Ama bu   kapıyı çalmak zorundaysanız, bu nazı çekeceksiniz. Mahallenin bakkalı, birisine veresiye defteri sayfası açabilmek için  nerede çalıştığını soruyor, ne iş yaptığını soruyor. Belediyede çalışıyorsanız veresiye defteri açmıyor. Niye? Çünkü maaşını ne zaman alacağı belli değil. Şimdi mahallenin bakkalı birisine borç verirken, birisine kredi açarken böyle davranıyor. IMF 'nin böyle davranmasını niye çok görüyorsunuz?"
 
Alınan Kredilerin Nereye Gittiğine Bakalım
 
İMF'den geçmişte de pek çok kere borç alındığını hatırlatan Niksarlı,  bu kredilerin siyasi çıkarlar ve günlük politikalar adına savrulduğunu söyledi.  İMF kaynaklarının  yatırıma yönlendirilmesi halinde, ülkenin bugün içinde bulunduğu sorunlardan uzak kalabileceğini belirten Niksarlı,  bankacılık sektörüne ilişkin olarak şunları söyledi:
 
 "Dünyanın neresinde görülmüş bir anonim şirketin zararından devletin sorumlu olduğu? Bunu bilerek söylüyorum. Bir anonim şirketin zararından o ülkenin devletinin sorumlu olduğu bir ülke var mı? Bankaların her biri birer anonim şirkettir. Tabelasına bakın, arkasında A.Ş. yazmıyor mu? O halde, bankaların zararından niye devlet sorumlu oluyor?  Bu kapıyı açanlar, bu devletin dibine dinamit koymuşlardır."
 
 Bankaların zararlarından devletin  sorumlu olmasının kabul edilir olmadığını, bu uygulamanın serbest piyasa ekonomisi  olmadığını belirten Niksarlı, "Bunun adı keyfi  piyasadır." dedi.
 
Türkiye'de devlet bankasından kredi alıp, özel banka satın alındığını hatırlatan Niksarlı, "Bizim devletimizi yönetenler bize layık olmalıdır. Devlet adamı gibi devlet adamı olmalıdır." dedi.
 
Kooperatifçiliğe Bakış
 
Kent Koop Genel Başkanı Niksarlı, Konuşmasının  Kooperatifçiliğin Sorunları İle İlgili Bölümünde Şu Görüşlere Yer Verdi:
 
"Türkiye'yi Yönetenlerin Kooperatifçiliğe Bakışından Rahatsızım. Bütün Dünyayı Sömüren Tüm Ülkeler Bugünkü Noktaya Gelmek İçin Kooperatifçilikten Bir Gelişme Ve Kalkınma Aracı Olarak Yararlanmışlardır. Amerika'sından Japonya'sına Kadar Kooperatifçilik Modelinden Gelişme Ve Kalkınma Aracı Olarak Yararlanmışlardır. Bügün De Kooperatifçilikden Nasıl Yararlanıyorlar Biliyor Musunuz? Oradaki Çelişkiyi Hafifletmek İçin Yararlanıyorlar. Ekonomik Olaylara Salt Sosyal Ve Siyasal Örgütlenmelerle Karşı Koyamayız. Ekonomik Olaylara, Eş Zamanlı Olarak Ekonomik Artı Sosyal Örgütlenmelerle Karşı Koymak Zorundayız. Sadece Siyasal Gücümüzü Birleştirerek Değil, Ekonomik Gücümüzü De Birleştirerek Karşı Koymak Zorundayız. Çünkü Karşımızdaki Olgu Ekonomik Bir Olgudur. İşte Kooperatifçilik, Bu Örgütün Ta Kendisi Değil Midir? Hem Sosyal, Hem Siyasal, Hem Emekten Yana, Hem De İktisadi Bir Örgütlenme Değil Midir? O Halde Türkiye'nin Kooperatifçiyim Diyenleri, Türkiye'de Kooperatifçiliği Anladığını Ve Kavradığını Söyleyenleri, Türkiye'yi Yönetenleri, Kooperatifçilik Konusunda Bir Kez Daha Düşünmeye Davet Ediyorum."
 
Kent Koop Genel Başkanı Niksarlı, Aynı Zamanda Türkiye Milli Kooperatifler Birliği'nin De Genel Başkanlığını Yürüttüğünü Hatırlatarak, Ekonomik Ve Sosyal Konsey Yasasına İlişkin Görüşlerini Dile Getirdi. Niksarlı Şunları Söyledi:
 
"Bakınız, Türkiye'de Bir Ekonomik Ve Sosyal Konsey Kuruluyor. Her Ülkede Ekonomik Ve Sosyal Konseyin Kurulmasından Yanayız. Toplumsal Barış İçin, Uzlaşma İçin, Çok Önemli Bir Araçtır. Ama İyi Kullanmak, Yerli Yerine Doğru Oturtulmak Kaydıyla. Ekonomik Ve Sosyal Konseyde Türkiye'de Kooperatifler Yoktur. Bu Yöneticilerimizin  Kooperatifçiliğe Bakışıdır. Şu Anda, Ulusal Kooperatifler Birliğinin Bünyesinde Dört Milyon Kişi Var. Türkiye'de Dört Milyon Tane Üyesi Olan Başka Sivil Toplum Örgütü Veya Sendika Yoktur. Nasıl Oluyor Da, Bu Ülkede Ekonomik Ve Sosyal Konsey Kurulurken Hem Ekonomik,  Hem De Sosyal Niteliği Birbirine Geçmiş Olan, Aynı Potada Yoğrulmuş Olan Bir Kurum Ekonomik Ve Sosyal Konseyde Olmuyor."
 
 Yasada Yapılan Son Bir Değişiklik İle Ekonomik Ve Sosyal Konsey İçinde Yer Almayan Kurumların, Başbakanlıkça Uygun Görülmesi Durumunda Çağrılabileceğini Belirten Niksarlı, "Başbakanlığımızın Bizi Uygun Görmesini Bekliyoruz" Dedi. 
 
 Türkiye'de Fonların Tasfiye Edilmeye Başlandığını Hatırlatan Muammer Niksarlı, 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası'nda Yer Alan "Eğitim Fonları"Na İlişkin Görüşlerini De Açıkladı. Niksarlı Şunları Söyledi:  
 
"1163 Sayılı Yasa 1965 Yılında Meclise Sunulurken,  Rahmetli İsmet İnönü'nün  Bir Gerekçesi Var. Diyor Ki, "Türkiye Milli Kooeperatifler Birliği Kurulana Kadar, Türkiye'de Kooperatifçiliğin Eğitimi, Teşkilatlanması, Yaygınlaşması Konusunda Bakanlık Görevlidir." "Ticaret Bakanlığı Görevlidir" Diyor. Bu Hizmetler İçinde Kooperatifçiliğin Gelişmesi, Eğitimi Ve Yaygınlaşması, Teşkilatlanması Hizmetleri Kasdedilmiştir. Kooperatiflerin Bilançolarındaki Gelir Gider Olumlu Farkının Yüzde Biri Ticaret Bakanlığına  Verilir Denmiştir. Bu  Eğitim Fonu Ne Zamana Kadar Bakanlığa Verilir? Bu Sorunun Cevabı Yasa Gerekçesinde Veriliyor. Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Kurulana Kadar.
 
Biz Senelerdir Uğraştık. Bir Milli Birlik Kurduk, En Küçük Kooperatifimizden Daha Fakir.  Bu Fon Kaldırılıyorsa, Bu Fon Bizim Fonumuz. Bırakın  Bizim Paramızı Biz Kullanalım. Yani Kooperatifçiliğin Eğitimi, Geliştirilmesi, Araştırma, Geliştirme İle İlgili Bütün Sorunlarını Biz Üstlenelim, Yapalım. Devletin Bu Görevini Bugüne Kadar Tam Olarak Yaptığı Da Söylenemez.
 
Türkiye'de Siyasi Otoritenin Güçlenmiş Sivil Toplum Örgütü Veya Meslek Örgütü  Bulunmasından Hoşlanmadığını Söyleyen  Niksarlı, Yasa İle Olmasa Da,  Ana Sözleşme Değişikliği Yaparak Eğitim Fonunun Kullanılması Amacıyla Mücadelelerini Sürdüreceklerini Belirtti.
 
 Depremle İlgili Olarak Hazırlanan Teknik Denetim Mevzuatı  Ve Deprem Sigortasına İlişkin Görüşlerini De Açıklayan Niksarlı, Bu Konulardaki Yanlışlıkların Anayasa Mahkemesi'nden Döndüğünü, Ancak, Yenilenmesi Halinde  Sorunların Yaşanmaya Devam Edeceğini Kaydetti...
 
Kent Koop Projeleri
 
Kent Koop'un,  Prof.Dr. Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezi'nin inşaası  için Atatürkçü Düşünce Derneği'ne  bir arsa bağışladığını söyleyen Niksarlı, tüm  Kent Koop üyelerinin bu projenin tamamlanması için görev üstlendiğini hatırlattı ve şunları söyledi:
 
 "Atatürk konusunda hangi siyasi görüşte olursak olalım,  hepimiz Atatürkcü düşünce konusunda uzlaşmak zorundayız. Atatürk konusunda fazla tartışmayalım. Atatürk konusunda uzlaşmamak gibi bir lüksümüz olamaz.  Atatürk öldükten sonra, Atatürk'ün arkadaşları ve o kuşak pek Atatürk'e sahip çıkmadı. Çok açık söylüyorum. Sahip çıkmadılar, niye biliyormusunuz? En tembel yöntemi seçtiler, yasa çıkardılar Atatürk fikrini korumak için. Fikirler yasa çıkarılarak korunamaz. Eğer bir fikir güçlü değilse, tabanı yoksa, sahibi yoksa, çağa göre geliştirilemiyorsa, yasa çıkararak fikri koruyamazsınız. "
 
Batıkent Projesi'nin tamamlandığını söyleyen Niksarlı, Batıkent'in bundan böyle kentsel işletme ihtiyacı içinde olduğunu söyledi ve bu konuda hizmeti geçenlere teşekkür etti.
 
 Zeki SEZER, Uluç GÜRKAN   ve Saffet Arıkan BEDÜK'e Batıkent'in Belediye olması konusundaki uğraşları ve  mücadeleleri için teşekkür eden Niksarlı, Kent-Koop'u ziyaret ederek Kent-Koop'un sorunlarının çözümüne destek olmak istediğini ifade eden milletvekili Cemil ÇİÇEK ve her zaman sorunlarına ortak olan Bülent BARATALI'ya da teşekkür etti. 
 
Bağlum Projesi
 
Niksarlı Bağlum Projesi ile ilgili olarak şunları söyledi:
 
"Bağlum projemiz için önce Belediye Başkanımız ve Bağlum Belediyesinin yöneticilerine teşekkür ediyorum. Çünkü şu anda 750 tane konutumuz ruhsatlı olarak inşaatına devam ediyor. Pursaklar'ın üstünden hava alanına, Susuz tarafına   bağlayacak 30 metre genişliğindeki yol neredeyse yarı yarıya  açılmıştır.  Su şebekesi döşenmeye başlanmıştır."
 
Balı Kuyumcu  Projesi
 
Balıkuyumcu ile ilgili konuşmayacağını söyleyen Niksarlı, Belediye Başkanının,  "Balıkuyumcu işi artık benim işimdir. Kim ne derse desin, bunu ben takip ediyorum." dediğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
 
 "Bizim açımızdan Balıkuyumcu işi  bitmiştir. Ayrıca, son bir Danıştay kararından hareketle Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında 1/5000'likleri yapmadığı için daha önce yine Sayın Başkanın sunmuş olduğu 1/5000'liği, buranın 25.000'liği, 50.000'liği yoktur diye onlar yapılana kadar, 1/5000'lik plan yapılmasının ertelenmesine ilişkin kararın iptali ile ilgili bir dava açtık. "
 
Çiftlik Evleri
 
Ankara'ya 45 km uzaklıkta, Ankara-Haymana karayolu üzerinde 261 dönüm arazinin Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nden alındığını kaydeden Muammer Niksarlı, yeni proje ile ilgili olarak da şunları söyledi:
 
"Bu yılki hedefimiz, o bölgede 500 dönüme çıkmaktır. Gelecek yılki hedefimiz 1000 dönüme çıkmaktır. Arkamızdaki dağın güney-güneydoğu cephesini Orman İdaresinden tahsisen alıp orman yapmaktır. Böylelikle bir orman eteğinde, ormana yaslanmış, 1000 dönümlük, yüksek standartlı bir planlama yapacağız 1500 m2'lik net imar parselleri yapacağız. Bu bir bağ evi değil, bu bir hafta sonu evi değil. Orta vadede düşündüğünüz zaman orası geleceğin çok yüksek standartlı konutlaşma bölgesidir."




detay_haber